Dolgu ve Kanal Tedavisi
Dolgu ve Kanal Tedavisi
RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ (DOLGU)
Yanlış diş fırçalama, yetersiz diş bakımı ve kötü beslenme sebebiyle diş çürür ve çürüyen bölgede madde kaybı olur. Çürük bir dişe dolgu yapılırken, çürüyen kısım temizlenerek mevcut boşluk, diş ve çevre dokularla uyumlu bir madde ile kapatılır. Dişlerin sıcak ve soğuk yiyeceklere karşı hassasiyetinin artması ve diğer nedenlere bağlı olarak ağrı oluşması diş çürümelerinin belirtilerindendir. Genellikle diş muayenesi sırasında fark edilen diş çürükleri zamanında müdahale edilmezse, çürük diş köküne kadar yayılır ve dişin çekilmesi söz konusu olabilir. Çürümeye başlayan dişe bir an önce müdahale edilerek diş kayıplarının yanı sıra dayanılmaz ağrıların meydana gelmesi de önlenir.
Dişlerdeki madde kaybına veya dişin tedavi ihtiyacına göre hekiminiz size aşağıda anlatılacak olan tedavi ve dolgu seçeneklerinden birini önerecektir.
Amalgam (Siyah) Dolgular
Amalgam dolgular gümüş, bakır, civa ve kalay karışımından oluşur. 100 yılı aşkın süredir diş hekimliğinde kullanılmaktadır. Fiziksel özelikleri nedeni ile ısırma kuvvetlerine dayanıklıdır. Metalik içeriği nedeni ile diş rengine uyum göstermez. Zaman içerisinde kararma görülebilir. Amalgam dolgu yapılmasını takiben 2 saat bir şey yememek ve içmemek gereklidir, aksi takdirde dolguda kırılma veya çatlaklar meydana gelebilir, sert bir cisim ısırma sonrası düşebilir ya da kırılabilir. Daimi dişlere yapılan amalgam dolgunun 24 saat sonra parlatma işleminin yapılması gerekmektedir. Kontrole çağrıldığınız ve gelmediğinizde oluşabilecek komplikasyonların sorumluluğu size aittir. Amalgam dolgunun ömrü ortalama 7 yıldır. Size önerilen ağız bakımı uygulanmadığında, dolgu kenarında tekrar çürük oluşabilir. Bu durumdan hekiminiz sorumlu değildir.
Kompozit (Diş renginde) Dolgular
Çürük nedeni ile madde kaybına uğramış ön ve arka dişlerde estetik veya fonksiyonu iade etme amaçlı olarak kullanılır. Plastik, akrilik ve ince cam partikülleri karışımıdır. Özel olarak geliştirilmiş ara bağlayıcı maddeler ile diş dokularına tutunmaları sağlanır. Kompozit dolgular için amalgam dolgular kadar geniş diş dokusu kaldırmak gerekmez. Yüzey pürüzlendirme sırasında kullanılan asit, uygulama aşamasında çok nadir de olsa dilde ya da dudakta yanma oluşturabilir. Amalgam dolgular kadar ısırma kuvvetlerine dayanıklı değillerdir. Diş renginde olsalar da her zaman renkleri dişin doğal rengi ile birebir uyum sağlamayabilir. Bu dolguların ömürleri ortalama olarak 4-6 yıldır. Sigara, çay, diğer boyayıcı maddeler ile renk değişikliğine uğrayabilirler. Girişim sonrası ağrı veya hassasiyet ortaya çıkabilir ve bir süre devam edebilir. İyi ağız bakımı yapılmadığında dolgu kenarlarından çürümeler olabilir. Bu durumdan hekiminiz sorumlu değildir.
Cam İyonomer Dolgular
Akrilik ve fluoroaluminosilicate diye adlandırılan bir cam bileşenidir. Cam iyonomer dolgular, diş rengine uymasına rağmen, kompozit dolgular kadar başarılı değildir. Modifiye reçine cam iyonomer, geleneksel cam iyonomerden daha iyi bir renge sahiptir. Bazı durumlarda çürüğün tamamının temizlenmesi gerekmez. Bu sebeple dolgunun çocuklarda kullanımı daha rahattır. Cam iyonomer dolgular, florid salgılayarak dişi çürümeden korurlar. Cam iyonomer dolgular, dişe kenetlenir. Bu da sızıntıyı engelleyerek çürük ihtimalini azaltır. Geleneksel cam iyonomer kompozit dolguya göre çok zayıftır. Yıpranma veya çatlama riski çok daha yüksektir. Geleneksel cam iyonomer kompozit dolguya gibi diş rengine uyum sağlayamaz. Modifiye reçine cam iyonomer dolgunun ince tabakalar halinde uygulanması gerekir. Her tabaka özel bir mavi ışık yardımıyla sertleştirilir. Daha sonra bir sonraki katman yerleştirilir. Bu uygulama dişi güçlendirir fakat tedavi süresini uzatır.
Cam Karbomerler
Nano partiküller içeren cam iyonomer türü bir dolgu malzemesi olmasına rağmen içerğindeki florapatit ve hidroksiapatit kristalleri bu dolgu malzemesini diğerlerinden farklı bir sınıfa koymaktadır. Özellikle doğada köpek balığı dişlerinde bildiğimiz “zarar görmeme” ve kendini tamir etme mekanizmasından yola çıkılarak diş dokusunun kendisini tekrar tamir edip oluşturması için gerekli içeriğe sahip bir materyaldir. İçeriğinde hiçbir metal ve başka bir toksik monomer bulundurmaması ile biyolojik uyumu çok yüksektir. Genelde çok büyük olmayan dolgularda veya kök yüzeylerinde kullanılır. Süt dişlerinde dolgu ve fissür örtücü olarak, ayrıca diğer dolgularda alt yapı malzemesi olarak da kullanılır. Renk açısından kompozitler kadar avantajlı değildir ve çiğneme kuvvetlerine dayanıklılığı sınırlıdır. Bu sebeplerden dolayı kullanımında kısıtlamalar mevcuttur.
ENDODONTİ
Dişin; dişetinin üstünde kalan ve ağız içinde görünen kısmına kuron, ağızda görünmeyen ve kemik içinde saklı kısmına ise kök denmektedir, her dişin kendine özgü bir kök sayısı mevcuttur. Dişin merkezinde hem kuron hem kök kısmında yer alan, yumuşak bir bağ dokusu olan ve dişe canlılık özelliği kazandıran kısmına ise pulpa denmektedir. Halk arasında dişin siniri diye adlandırılan bu bölüm ile ilgili her türlü problemle Endodonti bilim dalı ilgilenmektedir. Endodontik tedavi halk arasında kanal tedavisi olarak bilinmektedir.
Endodontik tedavi ile; dişlerde bulunan derin çürükler, kırık ve çatlaklar nedeni ile pulpada meydana gelen iltihaplar ve travma olguları kök kanal tedavisi ile sağlığına kavuşturulmaktadır. Pulpa iltihaplarında enfeksiyon, diş çevresinde görülen kızarıklık veya şişlik, çiğnemeye karşı hassasiyet, sıcak ve soğukta uzun süre geçmeyen ağrı şeklinde kendini gösterir. Bu belirtilerle başvuran hastalara kanal tedavisi uygulayarak ilgili dişin ağızda kalmasını ve sağlıklı bir şekilde fonksiyon görmesini sağlayarak, implant veya köprü protezi gereksinimini ortadan kaldırmak amaçlanmaktadır.
Kanal Tedavisinin Aşamaları
1. Lokal anestezi ile diş ve çevre dokuların uyuşturulması,
2. Çürük ve enfekte yapıların temizlenerek kök kanallarına giriş yapılması,
3. Kök kanal uzunluğunun apeks bulucu cihazlarla ve radyografi ile tespit edilmesi,
4. El aletleri ve döner aletler kullanılarak kök kanallarının şekillendirilmesi,
5. Enfekte mikroorganizmaların kanal içi dezenfektanlar kullanılarak uzaklaştırılması,
6. Kök kanallarının doldurulması ve üst kısmının restore edilmesi
Kanal Tedavisinde Başarı Oranı
Kanal tedavisinde başarı oranı, dişte çürük temizlendikten sonra geriye kalan dokunun miktarına, hastanın çiğneme fonsiyonunun dişe yaptığı baskıya, kanal tedavisi sonrası seçilen doğru restorasyon işlemine, hatta hastanın hijyenine göre değişir. Teknolojideki ilerlemelerle beraber başarı oranı yükselmektedir, doğru bir endikasyonla ve kurallarına uygun şekilde yapılan bir kanal tedavisinin başarısı ortalama olarak %90-95 gibi yüksek bir düzeye sahiptir. Unutulmamalıdır ki kanal tedavisi bir dişin çekiminden önceki son tedavi basamağıdır ve hekimin kontrolünde olmayan komplikasyon riskleri her zaman mevcuttur.
Kliniğimizde Uygulanan Endodontik Tedavi Hizmetleri
• Hasar görmüş canlı pulpanın tedavileri, (direkt/indirekt kuafaj ve vital amputasyon)
• Kök kanalı tedavileri,
• Travmaya uğramış dişlerin endodontik tedavisi,
• Başarısız kök kanalı tedavilerinin yenilenmesi (Retreatment); bu işlem sırasında bir önceki tedaviden kalan problemlerin düzeltilmesi,
• Endodontik tedavi görmüş dişlerin restorasyonu, (kanal içi post ve/veya kor uygulanması)
• Kök oluşumunun tamamlanmasına veya kök ucu bariyerinin oluşturulmasına yönelik endodontik tedaviler,(apeksogenezis veya apeksifikasyon)
• Endodontik cerrahi,
• Endodontik tedavi görmüş dişlerin beyazlatılması